Mevsimsel depresyondan korunmak için neler yapmalıyız?
Yaz mevsiminin yavaş yavaş sonlandığı, sonbaharın tesirini göstermeye başladığı günlerden geçiyoruz. Mevsim değişiklikleri çabucak hemen hepimizi bir kesim etkiliyor. Yaz aylarının geç kararan havaları, uzun güneşli günlerinden; kış aylarının kısa gündüzleri, kapalı havaları hepimizin ritmini etkiliyor. Mevsimsel affektif bozukluk olarak psikoloji literatüründe yer alan kış depresyonu da diyebileceğimiz bozukluk toplumumuzun %10-30’unu etkiliyor. Bu bozukluk sıradan bir keder, mutsuzluk halinden öte, klinik bir majör depresyon belirtileri içeren bir bozukluk olarak karşımıza çıkıyor. Mevsimsel depresyon yaşayan bireylerde iştah artışı, çok ahenge, güç azlığı ve evvelden basitçe yapılabilen işlerde zorlanma, konsantrasyon bozukluğu üzere belirtiler gözlemleniyor. Mevsimsel depresyon tanısı almak için bu belirtilerin en az iki yıldır mevsimsel bir bağlantı göstermesi (sonbahar yada kış aylarında ortaya çıkması) gerekiyor.
Pekala mevsimsel depresyondan nasıl korunabiliriz?
Kış aylarının uzun gecelerinde kendinize uygun toplumsal, bedensel aktivitelere katılmanız işe yarayacaktır. Sinema, tiyatro, kültürel etkinlikler üzere kapalı alanlarda yapılabilecek aktiviteler mevsimsel depresyondan daha az etkilenmenizi sağlayacaktır. Kış aylarında güneş ışığı azlığından ötürü beynimizde azalan serotonin hormonunu dengelemek emeliyle güneş ışığından azamî yararlanmanız depresif duygudurumunuzun azalmasını sağlayacaktır. Sabah saatlerinde 30 dakika güneş ışığında yahut bir ışık kaynağı önünde kalmanız terapötik hedefle kullanılan bir prosedürdür. Vücut ve zihin bir bütündür, bundan ötürü sistemli spor yapmak ve sağlıklı beslenmek ruh sağlığınızda olumlu tesirler yapacaktır. Şayet mevsimsel depresyon sizi çok fazla etkiliyor, işlevselliğinizi bozuyorsa kesinlikle bir uzmandan takviye almalısınız.
