Çocuklarda görülen davranış meseleleri, depresyon ve tasalar oyun terapisi ile tedavi edilebilir
Çocuklarda görülen birçok sorunu oyun terapisi ile tedavi etmek mümkün. İstanbul Bilgi Üniversitesi Klinik Psikoloji Yüksek Lisans Programı akademisyenleri ve öğrencilerinin TÜBİTAK dayanağı ile gerçekleştirdiği çalışmada 4-10 yaş ortası terapiye başvuran çocukların oyun terapileri incelendi. Araştırmanın sonuçları gösteriyor ki çocukların zorlandığı hisleri oyun yoluyla dışa vurmaları ve terapistleri ile birlikte bu hislerin nereden kaynakladığını çözebilmeleri, onların bu hisleri düzenlemesinde anahtar rol oynuyor. Oyun terapisi sonucu çocukların pek çok alanda fonksiyonelliği artıyor
Oyun terapisinin çocuklarda görülen birçok sorunu tedavi edebileceğini söyleyen İstanbul Bilgi Üniversitesi Psikoloji Kısmı Dr. Öğr. Üyesi Sibel Halfon, “Çocuklarda görülen davranış meseleleri, dertler ve depresif hisler konusunda ebeveynler oyun terapisine başvurabilir. Çocukların terapide oynadıkları oyunlardaki temalar hem kendilerini deneyimleme biçimini hem de dolaylı olarak ebeveynleri ile bağlantılarını yansıtabilir. Bu nedenle terapistler çocukların oyunlarında fark ettikleri ve çocuklar için manalı olduğunu düşündükleri temaları hem çocukları hem de ebeveynleri ile bağlantıyı anlamak için kullanabilir. Tertipli yapılan ebeveyn görüşmelerinde, ebeveynlerin çocukların hislerini daha düzgün anlamaları için danışmanlık verilebilir. Burada kıymetli bir konu etik unsurlar çerçevesinde çocuğun terapist ile paylaştıklarının ayrıntısının ortalarında kalması lakin ana çizgileriyle ebeveyn ile paylaşılması” dedi.
Çocuklar temsili oyunla iç dünyalarını dışa yansıtabilir
Oyun terapisinde çocukların oynadıkları oyunların onların dış dünyada yaşadıkları meselelerin sembolik yansıması olabileceğini belirten Halfon, şöyle devam etti: “Örneğin gece endişeleri ile terapiye başvuran bir çocuk, geceleri neden korktuğunu sözel olarak anlatmakta zorlanabilecekken, bu duygusal zorlukları oyun yolu ile lisana getirebilir. Çocuklar bunu ekseriyetle temsili oyunlarla yaparlar. Örneğin, çocuğun oyunda prenses olması, çocuğun terapiste sen polissin ben de hırsız diyerek bir hırsız polis oyunu kurması yahut çocuğun odadaki insan figürlerini kullanarak hayali bir aile yaratması, onlara bakması, beslemesi ve gezdirmesi temsili oyunlara örnek sayılabilir. İçinde farklı ilişkisel ve duygusal temalar barındıran temsili oyunlar çocuklara kendilerini anlatmak için çokça esneklik sunar. Çocuklar oyun terapisinde temsili oyunları kullanarak kendi iç dünyalarında onlar için manalı olan hususları dolaylı olarak yansıtabilir ve terapist ile bunlar üzerine çalışma fırsatı bulabilir. Çocukların oyunda kendilerini anlatabilmeleri için terapistler buna alan açmalı, çocuklarla inançlı bir bağ geliştirmeli ve bu sayede çocukların kendini söz etmelerini sağlamalı. Ayrıyeten, vakitle çocuklarla oyunun manalarını çözerek çocuklara kendi iç dünyalarını, hislerini ve hassasiyetlerini manaya talihi tanımalı.”
BİLGİ Psikoterapi Araştırma Laboratuvarı kuruldu
Türkiye’de çocuklar ile yapılan psikoterapi süreçlerinin birinci kere bilimsel olarak incelenmesi için İstanbul Bilgi Üniversitesi Klinik Psikoloji Yüksek Lisans Programı çatısı altında kurulmuş olan Psikoterapi Araştırma Laboratuvarı’nda bir dizi araştırma yürütülmeye başlandı. 2016-2020 yılları ortasında Dr. Öğr. Üyesi Sibel Halfon’un yürütücü, Dr. Öğr. Üyesi Alev Çavdar’ın araştırmacı ve yüksek lisans öğrencilerinin bursiyer olarak çalıştığı “Psikodinamik Oyun Terapisi Sürecinin Etkililiğinin İncelenmesi: Oyun Çeşitleri, Terapötik Müdahaleler ve Terapötik İttifak” isimli TÜBİTAK dayanaklı çalışmada İstanbul Bilgi Üniversitesi Ruhsal Danışmanlık Merkezi’ne farklı şikayetlerle başvuran 4-10 yaş ortası çocukların oyun terapileri incelendi. Bilhassa terapistlerin çocuklarla uyguladığı terapötik teknikler, çocuk ve terapist ortası gelişen alaka ve çocukların oyun özellikleri üzere psikodinamik psikoterapide tesirli olduğu düşünülen ögelere yoğunlaşıldı. Araştırma sonuçları çocukların temsili oyunlarında kendilerini ve hislerini söz etmesinin iyileşmelerindeki rolünü gösterdi. Çocukların zorlandıkları hisleri oyun yoluyla dışa vurmasının, bunları terapide düzenleyebilmesinin ve terapistle bu hislerin nereden kaynakladığını inançlı bir bağ içinde çözebilmesinin onların sıkıntılarının azalmasında tesirli olduğu görüldü.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
