Çocuklar oyun aracılığıyla öğrenir ve büyürler. Yetişkinler yaşadıkları meseleleri sözlere dökerek söz edebilirken çocukların lisanı ise oyundur. Oyun ile çocuk tabir edemediği şuurlu ve bilinçdışı yaşantılarını ortaya çıkarır. Çocuklar çözülmemiş hislerini ve yaşantılarını semptom ile dışa vurmak yerine oyun terapisi ile yaşadığı sıkıntıları oyun içerisinde söz etme imkanı bulur. Bu terapilerde çocuğun hisleri ve davranışları terapist tarafından şartsız bir halde kabul edilir. Çocuk şartsız kabul edildiğini hissettikçe, iç dünyasını açığa çıkaracak ve sorunları üzerinde inançlı bir ortamda çalışma imkanı bulacaktır.
Oyun, çocukların bir arada oyun oynadığı bireylerle bağ kurmasını sağlar. İnançlı bağlanmalar fonksiyonel ve sağlıklı münasebet kurabilmeye imkan tanır. Çocuk merkezli oyun terapisinin içerisinde çocuklar, oyun ile kendilerini söz etmeden evvel terapiste güvenme gereksinimi duyarlar. İnançlı ortam sağlandıktan sonra çocuklar hislerini ve davranışlarını bu ortam içerisinde keşfederler. Çocuklar terapist tarafından itimat veren, şartsız kabul edici bir ortamda oyun oynadıklarında, terapistin de kendilerine duydukları inancını hissederler. Bu da beraberinde çocukların kendilerine güvenmelerini, kendi his ve davranışlarını kabul etmelerini ve bu his ve davranışlarından sorumlu olmalarını sağlar.
Çocuk merkezli oyun terapisinde terapist, çocuğu ve çocuğun oyunun şartsız kabul eder, hoşgörülüdür ve empatik bir tavır içerisindedir. Ebeveynler yahut yetişkinler ile konutlarda, okullarda sonlandırılmış oyunların oynanması, çocuğun hayal dünyasının oyuna yansıtılmasına imkan tanıyan oyunların azalması olumsuz tesirlere sebep olabilmektedir. Çocuk merkezli oyun terapisinde ise terapist çocuğun kendisini keşfetmesini ve kendi his ve davranışlarının sorumluluğunu almasına imkan tanıyarak çocuğun benliğinin kabul edildiğini hissettirmiş olur. Böylece çocuklar kendi niyet, his, davranışları üzerinde yeterlilik kazanırlar.
Çocuk ile terapist oyun terapisinde terapötik ilgi kurarlar. Bu alaka ile bir arada çocuklar yaşadıkları sorunları sevildiklerini, şartsız kabul edildiklerini hissederek çözebilirler. Çocuk merkezli oyun terapisi çocuklara kendileri üzere olabildikleri, kendi tabiatlarını, özlerini sergileyebilecekleri inançlı bir ortam sağlar. Bu ortam içerisinde çocuk gerçek hayatında yaşadığı sıkıntıları ve sorunları oyununa aktarır. Oyun içerisinde yaşadığı problemiyle karşı karşıya gelir, dürtülerini, korkularını, isteklerini söz etme imkanı bulur ve bu esnada terapist çocuğun hislerini şartsız kabul eder ve yansıtır. Bu süreç sorunların çözülmesine imkan tanır ve terapist ile çocuk ortasında kurulan terapötik alaka çocuğu güzelleştirir.
Ebeveynler çocukların sorunlarını çözme sorumluluğunu aldıklarında, farkında olmadan çocuğa bağımlılık ve çocuğun kendi hissiyle baş edemediği, baş edemeyeceği tarafında örtük iletiler gönderirler ve bu sebeple çocuğun benlik hürmeti, kendine duyduğu itimat azalır. Çocuk merkezli oyun terapisinde ise terapist yargıda bulunmaz, yönerge vermez, yönlendirmez, tavsiyede bulunmaz, eleştirmez, soru sormaz. Terapist çocuğun kendi sorunlarını çözebileceğine, bu marifetlerine hürmet duyar ve böylece çocukların süreç içerisinde sorumluluk hisleri gelişir, kendi sorunlarını kendi de çözebileceklerini öğrenirler.
Oyun terapisi 3-12 yaş ortası çocuklar için uygundur. Seansların müddeti 30 ile 45 dakika ortasında değişir. Oyun terapisi ile çalışılabilecek mevzular:
-
Telaş bozuklukları
-
Kaygılar
-
Tırnak yeme, Parmak emme
-
Ayrılık Tasası
-
Depresyon
-
Yeme, Uyku, Tuvalet Sorunları
-
Kardeş Kıskançlığı
-
Arkadaşlık bağlantıları
-
Toplumsal Marifet problemleri
-
Ahenk sıkıntıları
-
Davranış bozuklukları
-
Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu
-
Hudut Sorunları
-
Öfke denetimi
-
Boşanma süreci
-
Kayıp, Yas
-
Travma
Çocuğunuz bu çeşit sorunlar yaşıyor ise uzman dayanağı eşliğinde oyun terapisi seansları ve ebeveynin de sürece iştirakiyle çocuğun yaşadığı meseleleri aşabilmeleri hedeflenmektedir.
