Türk mutfağında birtakım yemeklerin birlikte tüketilmesi yılların alışkanlığı. Çoklukla yemek planlamaları yaparken birinci olarak akla bu eşleşmeler geliyor. Örneğin; kurufasulye-pilav, köfte-ayran, karnıyarık-pilav gibi… Ancak birtakım besinleri birlikte tüketirken dikkatli olmakta yarar var. Acıbadem Maslak Sağlıksıznesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Fatma Turanlı “Bazı besin unsurlarının emilimi birlikte tüketildiği vakit birbirinden olumsuz etkilenebiliyor. Lezzetleri birlikte çok hoş olsa da sağlıklı beslenme teklifleri açısından biraz değişiklikler yahut eklemeler yapılmasına da gereksinim duyulabilir. Günümüz şartlarında daha da değerli hale gelen güçlü bağışıklık sistemi, sağlıklı beslenme ile kâfi vitamin- mineral almakla direkt alakalı olduğu için yediğimiz besinlerin içeriklerinin istikrarlı olması gereklidir” diyor. Beslenme ve Diyet Uzmanı Fatma Turanlı ‘pilav üstü kuru’dan köfte-ayran ikilisine birlikte tüketildiğinde dikkat edilmesi gerekenleri anlattı, kıymetli ikazlar ve tekliflerde bulundu.
Kuru fasulye/nohut-pilav ikilisi
Baklagiller kümesinden olan kurufasulye, nohut üzere besinler epeyce besleyici bir içeriğe sahip olup bitkisel protein, kalsiyum, demir, çinko, manganez, bakır ve B kümesi vitaminlerden epey zengindir. Her yaş kümesinde kesinlikle tüketilmesi önerilen çok sağlıklı bir besin kümesidir. Buna rağmen içerdikleri bu vitaminlerin bedende kullanımını artırmak için C vitamininden varlıklı salata / meyve üzere besinlerle tüketilmesi önerilir. Kurufasulye ile birlikte pilav tüketilmesi bir alışkanlık halindedir. Pirincin glisemik indeksinin yüksek olması tüketilirken dikkatli olunmasını gerektirir. Bilhassa diyabet sağlıksızlığı, insülin direnci üzere rahatsızlıkları olan bireylerin pirinç pilavı tüketmemesi, onun yerine bulgur pilavı tüketmesi önerilir. Birebir vakitte baklagillerde eksik olan metiyonin amino asiti nedeniyle kurufasulye ve nohut bulgur ile birlikte yenildiğinde kaliteli bir protein kaynağı haline gelir. Ayrıyeten kuru fasulye- pilav yanına yoğurt yahut ayran eklenmesi şeker emilimini yavaşlatacaktır.
Köfte – ayran ikilisi
Et kümesi yiyecekler hayvansal protein kaynağıdır. Tıpkı vakitte çok güzel bir demir ve B12 kaynağıdır. İçerdikleri demir anne sütünden sonra bedende en yüksek emilim oranına sahiptir. Bilhassa bayanlarda daha fazla görülen değerli bir sıhhat sorunu olan anemi (kansızlık) kâfi ölçüde demir içeren besinlerin tüketilmemesi yahut yapılan beslenme yanlışları nedeniyle oluşur. Besinlerle aldığımız demirin emilimi birçok etken ile azalabilir. Kafeinli içecekler, süt eserleri, kepek vb. demir emilimini azaltabilir. Bu nedenle bilhassa önemli kansızlık şikayeti olanlar et-köfte üzere demirden varlıklı besinlerle birlikte süt-yoğurt tüketmemeye dikkat etmeli ve et yemeklerinin yanında kesinlikle biber, domates, yeşil salata üzere C vitamininden varlıklı yiyecekleri tüketmelidir.
Süt ve pekmez / yumurta ikilisi
Süt kalsiyum içeriği çok yüksek, ekseriyetle çocuklara kahvaltıda bol ölçüde içirilen bir içecektir. Pekmez ve yumurta da kahvaltıda tüketilen, protein ve demirden güçlü çok değerli besinlerdir. Sütte bulunan kalsiyum, pekmez ve yumurtanın içerdiği demirin emilimini yavaşlatır yahut pürüzler. Bu engellemenin olmaması için yumurta ve pekmez içeren kahvaltılarda içecek olarak taze sıkılmış portakal suyu içilmesi daha uygun bir seçenektir. Süt orta öğünlerde yahut akşam yatmadan evvel içilirse daha yararlı olacaktır.
Yemek üstü kahve – çay
Yemeklerin çabucak üstüne içmeyi sevdiğimiz klâsik içeceklerimiz olan kahve, çay kafein açısından çok güçlü içeceklerdir. Yenilen yemeklerden aldığımız demirin emilimi çabucak yemek üstüne içilen çay, kahve nedeniyle çok azalır. Demirden varlıklı besinleri fazla tüketmediğimiz de düşünülürse kansızlığı önlemek için bu alışkanlığımızdan vazgeçmemiz gereklidir. Bilhassa kahvaltıda tüketilen demir kaynağı yumurta ile çay içilmemesi yahut açık limonlu bir çay içilmesine, yanında portakal, kivi üzere C vitamininden varlıklı meyvelerin tüketilmesine dikkat edilmelidir.
Balık ile yoğurt
Beslenme ve Diyet Uzmanı Fatma Turanlı “Toplumumuzda ekseriyetle balık ile birlikte yoğurt, süt üzere eserler tüketildiğinde kişiyi zehirlediği niyeti yaygındır. Ancak bu yanlışsız değildir. Balık çabuk bozulabilen bir besin olduğu için âlâ saklanması ve mümkünse taze olarak tüketilmesi gerekir. Balıkta oluşan rastgele bir bozulma varsa yoğurtla birlikte yenildiğinde sindirim sistemi bozukluklarına neden olabilir. Balıkta bulunan histamin isimli proteinin ölçüsü balık bayatladığı vakit artar. Yoğurtta da histamin bulunur, münasebetiyle bayatlamış bir balık ile yoğurt yenildiği vakit histamin artışı zehirlenme belirtilerine neden olur. Balığın ve yoğurdun taze olduğundan eminseniz rahatlıkla birlikte tüketebilirsiniz.
Ispanak ve yoğurt ikilisi
Kış-ilkbahar aylarının beğenilen sebzelerinden olan ıspanak C vitamini deposu olmasının yanında potasyum, kalsiyum, magnezyum, manganez, çinko, karoten ve lutein üzere epey güçlü besin ögesi içeriğine sahiptir. Kalorisi düşük, antioksidan içeriği ise yüksek olduğundan birçok sağlıksızlığa düzgün gelmektedir. K vitamini sayesinde kemik sıhhatine, A vitamini içeriği ile gözlere, folik asit içeriği ile hudut sistemi gelişimine, kansızlığa ve daha pek çok sağlıksızlığa âlâ gelmektedir. Ispanağın yoğurtla birlikte tüketilmesi besin içeriğinin daha da zenginleşmesi nedeniyle sakınca teşkil etmez. Yani yoğurdun ıspanağın içindeki demiri bağladığı inanışı hakikat değildir.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı<br>
steroid satın al
