Hiç bitmeyecekmiş üzere gelen, sizi daha uçağa binmeden hatta uçağa binme fikri geldiğinde dahi tasaya sevk eden bu fobi ile baş etmek aslında düşündüğünüz kadar güç değil.
İşte size Uçuş Fobisi ile ilgili bir kaç küçük bilgi ve faydalı ipuçları;
Kaygı ve dert, insanın varlığını sürdürebilmesi için gerekli ve fonksiyonel hislerdir. Şayet bu hisler hiç olmasaydı, karşıdan süratle gelen bir otomobil karşısında, muhtemelen kılımızı bile kıpırdatmadan yolumuzda ilerleyecektik. Kaygı ve derdin olağan bir seyirde devam etmesi bizim hayatta kalmamız için değerliyken, çok olması hayatımızı zorlaştırır. Tıpkı uçuştan korkan bireyler üzere. Bilhassa işi gereği sık seyahat etmesi gereken çalışanlar ya da uçağa binemediği için otobüs kullanmayı tercih edip saatlerce yol çeken insanların hayat kalitelerini azalttığı bir gerçektir. Uçuş korkusu birinci başta hafif bir tasa ile başlarken, daha sonra kalp çarpıntısı, terleme, nefes darlığı, boğulma hissi, uyuşma, karıncalanma, mide bulantısı üzere pek çok semptom yaşamanıza neden olur.
Uçuş fobisi, genetik olarak pek çok etkene de bağlı olmakla birlikte özetle titiz, mükemmelliyetçi, denetimci şahıslarda ve ekseriyetle 20 ile 40 yaş ortasında sık olarak rastlanır. Fobiyi tetikleyen en büyük etken, uçak kazalarının medyada uzun mühlet yer bulmasıdır. Günde yüzlerce trafik kazası olurken, çok ender gerçekleşen “Uçak düştü, Uçak kaçırıldı vs.” haberleri ve bu haberlere medyada çok geniş yer verilmesi, uçağın “daha güvensiz” bir ulaşım aracı olduğuna dair inancı arttırmış olur.
İşte uçuş fobisi ile başa çıkmanın yolları:
Öncelikle bilmelisiniz ki, uçak ile seyahat etmek, öbür taşıtlara nazaran en inançlı yollardan biridir. Özetlemek gerekirse; uçakla ölme riski 4.5 milyonda bir, yolda yürürken ölme riski 2.5 milyonda bir, trenle seyahatte ölme riski 80 binde bir ve araba- otobüsle seyahatte ölme riski 14 binde bir olarak hesaplanmıştır. İstatistiksel olarak da en inançlı seyahatin uçak ile olduğu görülmüştür.
Bilet alırken uçağınızı ve koltuğunuzu seçme bahtınız olduğundan uçuş fobisi olanın katiyen büyük uçakları ve çift koridorlu uçakları tercih etmesi gerektiğini hatırlatmakta yarar var. Dar alanlar, sizde boğulmuşluk hissi yaratacağı için koridor kenarı koltuklar, ön koltuklar ya da çıkış kapısına yakın koltuklar sizi düzgün hissettirecektir.
Uçuş fobisi olan kişi uçuş saatinden evvel havaalanına gidip kalkan uçakları inceleyebilir. Uçakların nasıl hareket ettiğini, nasıl kalktığını ve bunun nasıl rutin bir biçimde gerçekleştiğini gördükçe rahatlayabilirsiniz. Gözlemleriniz bittikten sonra uçağın içinde olduğunuzu hayal edip derin ve tertipli nefes alıp vererek rahatladığınızı hissedebilirsiniz.
Uçuştan evvel erken kalkmak, uçakta sizin uyumanıza daha çok imkan sağlar ve uçakta geçireceğiniz müddetin daha da kısalmasına yardımcı olur.
Uçuş fobisi olan kişi her türlü sese çok derecede hassastır. Uçaktan olağan olarak gelen ses, sizde “acaba bir sorun mu var, bu ses neden geliyor” halinde yorumlamanıza yol açar. En düzgünü sesleri dinlememek. Kulaklığınızı takın ve en sevdiğiniz müziklere odaklanın.
Türbülans her fobik kişinin kabusudur. Unutmayın ki, uçaklar hava boşluğunda asla düşmezler ve türbülans sırasında size kemerinizi takmanız istendiğinde bunun nedeni “tehlikeli bir durum” olduğundan değil, yanınızdaki kişinin üzerine devrilmemeniz içindir.
Odak noktanızı değiştirin. Şayet odağınız kendiniz, vücudunuz, kalp atışlarınız, nefesiniz ya da uçağın nasıl kalktığı, uçaktaki sesler olursa emin olun yaşadığınız panik daha da artacaktır. Kitap-
mecmua okumak, sinema izlemek, oyun oynamak üzere aktivitelere odaklanmak sizi daha rahat hissettirir ve vaktin hemencecik akmasına yardımcı olur.
Bütün bunlara karşın hala uçuş fobisi yaşıyor ya da uçakta panik atak geçireceğinizden korkuyorsanız derhal bu işle daha evvel çalışmış bir uzmana başvurun. Davranışçı terapi teknikleriyle çalışan bir uzman, bir kaç seansta fobinizi yenmenizde tesirli olacaktır.
