Hangimiz gün içinde bağlantı sorunları yaşamıyoruz? İşimizde, romantik bağlarımızla, ailemizle, en yakın arkadaşlarımızla.. Farklı ilgi dinamiklerinde, irtibat sorunlarını çözmeye yönelik noktalar değişse de bağlantının temelini oluşturan olmazsa olmazlar vardır. Benim için bunlar:
1-Dinleme
2-Duygu tabiri
3-Konuşmanın odak noktası
Dinlemek
Tesirli bağlantının olmazsa olmazı dinlemektir. İrtibatın birçoklarında olan kopukluk tesirli dinleme gerçekleşmediğinde yaşanıyor. Konuşmaları, yönelen soruları, anlatımları yüzeysel ve anlamak istediğimiz halde değil, anlatılanı anlayarak dinlemek kıymetlidir. İrtibat dinleme ile başlar. Bir çok yanlış anlaşılma ve kopukluk dinleme olmadığında gerçekleşir. Karşıdaki insanı dinlemek yerine, lafını daima bölmeye ya da konuşmanın sonunu kestirim etmeye çalışmak bir müddet sonra irtibatın kopmasına sebep olabilir. .
Bir birikim gayesi olan dinleme, en az konuşma kadar hayatımızda değere sahiptir.
Hislerin Sözü
İrtibatın olmazsa olmazı olan şeylerden biri de hislerin tabiridir. Duyguyu söz etmenin birinci kademesi ise hisleri tanıyabilmektir. Bu mevzuda duygusal söz haznenizi gelistirmek hoş bir başlangıç olabilir. Nasıl hissettiğinizi diğerlerine anlatırken hangi duyguyu yaşadığınızı ne kadar güzel tabir edebilirseniz, anlaşılma oranınız da tıpkı formda artacaktır. Istırap, dehşet üzere hisler bireyde güçsüzlük olarak algılandığı için tabiri sıkıntı olabilir. O duyguyu hissetmenin de bir sebebi olabileceğini kabullenmek, hisleri yanlışsız söz etmeyi sağlayabilir. Hislerimizi yüksek sesle tabir etmek bize verebileceği muhtemel ziyanları ve rahatsızlıkları ortadan kaldırmaya yardımcı olur. Bunun nedeni ise; yüksek sesle lisana getirildiğinde amigdaladaki (duygusal hafıza ve duygusal reaksiyonların oluşmasındaki primer role sahip bölge) aktivite azalır, bu da duygusal reaksiyonun azalmasına sebep olur.*
Yanlışsız şeye mi odaklanıyoruz?
İletişime geçerken ve bilhassa de sıkıntıları çözmeye çalışırken sorun yaşanılan durumdansa sorunun yaşanıldığı kişiyi gayemize koyabiliyoruz. Aslında sorunun çözümündense, sorun yaşanılan kişi odaklı olmak, tahlili epey zorlaştırır. Bu türlü vakitlerde beşerler yerine meseleler hedeflenirse tahlil çok daha kolay olup, irtibata geçmek de daha keyifli olabilir.
Mesela iş yerinde biriyle fikir ayrılığına düşüp sorun yaşanıldı. Bu bireye karşı bir öfke oluştuğu için odak nokta problemdense bireye kayabilir. Lakin buradaki asıl emel aslında o sorunun tahliline odaklanmakta olmalı. Gayeye sorunu koyduğunuzda onun tahliline ağırlaşmak ve sorun yaşanılan bireyle bağlantıya geçmek çok daha kolay olacaktır.
