Çin de başlayarak, tüm dünyada büyük bir yankı uyandıran Koronavirüs’ü ülkemizde de dehşet ögesi olmuş bir salgın olarak karşımıza çıkıyor. Fizyolojik tesirlerinin yanısıra ruhsal bütünlüğümüz üzerinde de büyük bir tesire sahip olan virüsün yayılma gücünün yüksek olması beraberinde endişelerinde artmasına neden oluyor. İnsanların gerek çalışma hayatı gerek eğitim hayatı gerekse toplumsal yaşantısına getirdikleri kısıtlamalar telaşın artmasında büyük rol oynamakta. Koronavirüs’ün ruhsaltesirleri ve ruhsaldayanıklılığımızı müdafaamızındeğerini MSc. Uzm. KlinikPsikolog/Psikoterapist Dr. FatmaÖzdemir ile konuştuk.
Geçmişte toplu ölümlere yol açan bulaşıcı ve salgın sağlıksızlıkların büyük acıların yaşanmasına sebep olduğu çabucak hemen herkes tarafından bilinen bir gerçek. Salgının getirmiş olduğu endişe insan hayatının seyrini değiştiren ögelerden biri. Tüm medya organları üzerinden vebilhassa sanal ortamlarda paylaşılanbilgilerin çok fazla olmasından ötürüoluşan belirsizlik, aslında telaşve paniğin temelini oluşturmakta. Belirsizlik ile oluşan dertlerin tetiklemiş olduğu bu panik, ortaya depresif bir ruh hali koymaktadır.
Çocukların üzerindeki tesirleri
Çabucak çabucak her ortak alanın tehditunsuru olmasından ötürü, ,insanlarınyaşantılarına getirdikleri kısıtlamalar giderekbu endişenin güçlenmesine ve endişeninruh bütünlüğünü denetim altına almasınasebep olmakta. İnsan hayatını tehditediyor algısı, şimdi bir ilacın bulunmamasındanve ya net bir tedavisininolmamasından kaynaklanmakta. Belirsizliğin esiri olan insanların aklına gelen kıymetli sorulardan birisi de, çocukların üzerindeki tesirleri hakkında oluyor.
Aile içerisindeki kaygı ve panik hali, çocukların onları örnek alıp tıpkı meseleleri yaşamalarına sebep olabilmekte. Anne babaların çocuklar karşısındaki hali ve konuşmaları çocukların ruhsal bütünlüğü açısından büyük bir ehemmiyete sahip. Çocuklar yapıları gereği meraklıvarlıklar olduklarından bu dehşetinkaynağı hakkında bilgiye sahipolmak isteyecek. Başvurdukları birinci adresebeveynleri olacak. Burada ise, ebeveynleredüşen rol, onların sorularını gelişimdüzeyleri ve yaşları göz önüne alınarak,anlayabilecekleri lisandan yanıtlamak olacak.
Dehşet ve kaygı halindeki bir çocuğa yalnız olmadıklarını ve bunun doğal bir reaksiyon olduğunu söylemek, oluşabilecek farklı meselelerin önüne geçmekte kıymetli bir rol alacak. Teknolojik aletlerde yahut rastgele bir medya aracında geçirdikleri vakti sonlandırmak daha fazla maruz kalmalarının önüne geçmekle kalmayıp, başlarındaki soru işaretlerinin azalmasına sebep olacak. Eğitim hayatlarına dönme vakitleri geldiğinde ise, rutinlerine kaldıkları yerden devam etmeleri konusunda yardım edilmeli.
Ulusal Eğitim Bakanlığı, koronavirüs tedbiri olarak uzaktan eğitimi 30 Nisan’a kadar uzattı. Virüsün birinci çıktığı günden itibaren sağlam ve önemli önlemler alan MEB’i kutluyorum. Velhasıl, insanın yaşama hakkı, eğitim hakkından evvel gelir. Bu bir tatil değil, tedbirdir. Tehlikenin farkında olalım, ikazları ciddiye alalım.
