Dünyada 32 yıldır hemofili alanında Ar-Ge faaliyetlerini aralıksız sürdüren Novo Nordisk, 20 yıldır da Türkiye’deki hemofilik bireylerin hayat kalitesini artırabilmek için çalışmalarını sürdürüyor. Geleceğe taraf veren tedavilerle insan hayatını güzelleştirmeyi amaçladıklarını belirten Novo Nordisk Lider Yardımcısı ve Türkiye Genel Müdürü Dr. Burak Cem, “Tedavi alanlarımızda sağlıksızlık farkındalığını ve hemofili tedavi takviyesini arttırmaya yardımcı olmak istiyoruz” dedi
Genetik geçişli, kronik bir kanama bozukluğu olan Hemofili, ender görülen ve hayat uzunluğu süren bir sağlıksızlıktır. Dünyada yaklaşık 420 bin, Türkiye’de ise 6 binden fazla hemofilik birey bulunuyor. Bu bireylerde, hayat uzunluğu süren bir kanamaya eğilim kelam konusu olup kanamaları önlemek için önerilen tedavilerin daima olarak uygulanması gerekiyor. Tedavilerini sistemli olarak yürüten hemofilik bireylerin ise kaliteli bir hayat sürdürebilmesi günümüzde mümkün.
Genetik bir sağlıksızlık olan doğumsal hemofiliden farklı olarak bir de edinsel, yani sonradan gelişen hemofili tipi bulunuyor. Edinsel hemofili, daha çok erişkin yaşta, bilhassa de yaşlılarda ortaya çıkan ve artmış kanama eğilimi ile seyreden bir sağlıksızlık. Doğumsal hemofiliden daha da ender görülmesi sebebi ile edinsel hemofilinin toplumdaki hatta tabipler ortasındaki bilinirliği ise son derece düşük.
Kanamaların çoklukla sıkıntı denetim altına alınması sebebiyle bu sağlıksızlığın yaşamsal bir ehemmiyete sahip olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Muhlis Cem Ar, şu açıklamada bulundu:
“Edinsel hemofili sağlıksızlığı konusunda farkındalığın kesinlikle artırılması gerekiyor. Edinsel hemofili, daha evvel rastgele bir kanama yahut pıhtılaşma bozukluğu olmayan şahıslarda erişkin yaşlarda ortaya çıkan, ansızın başlayan ve açıklanamayan kanamalarla seyreden önemli bir sağlıksızlık. Kişinin kendi kanındaki pıhtılaşma proteinlerinden birini yabancı görmeye başlaması ve onu yok etmek için bu pıhtılaşma proteinine karşı bir antikor geliştirmesi sonucunda oluşuyor. Çoklukla, enfeksiyon yahut doğum üzere olayları takiben bağışıklık sistemi yanlış bir ihtar ile kendi pıhtılaşma proteinlerini yok etmeye başlıyor ve bu durum kanamalara yol açıyor. Buradan da anlayacağınız üzere doğumsal bir sağlıksızlık değil. Sonradan ortaya çıkıyor; bağışıklık sisteminin pıhtılaşma proteinlerini kazara yabancı zannederek onlara saldırması sonucu oluşuyor.
Bu şahıslarda yaygın cilt kanamaları, ağız içi ve burundan kanama olabileceği üzere bazen ‘ciddi bir travma ile karşılaşıncaya yahut cerrahi bir süreç geçirinceye’ kadar rastgele bir kanama belirtisi görülmeyebiliyor. Kanamalar kimi vakit hafif yüzeyel morluklar biçiminde ortaya çıksa da birtakım sağlıksızlarda şiddetli yumuşak doku kanamalarına bağlı uzuv kayıpları yahut akciğer, mide, beyin üzere hayati organlardaki kanamalara bağlı vefata varan durumlarla karşılaşmak mümkün. O nedenle bilhassa ateşli enfeksiyonlar yahut gebelik sırasında ya da sonrasında fark edilen yahut nedensiz apansız ortaya çıkan ciltte morluklar, artmış kanama eğilimi kesinlikle önemsenmeli ve tetkik için bir tabibe başvurulmalıdır. Yapılacak kolay kimi tetkiklerle edinsel hemofili tanısı çarçabuk konulabilir. Unutmayın geç kalındığında önemli ve hayati kanamalara yol açabilecek edinsel hemofili tedavi edilebilir bir sağlıksızlıktır. Değerli olan teşhisin bir an evvel konmasıdır.”
“32 Yıldır Hemofilik Bireyler İçin Çalışıyoruz”
Dünyada 32 yıldır hemofilik bireylerin kaliteli bir hayat yaşayabilmeleri için Ar-Ge faaliyetlerini aralıksız sürdüren Novo Nordisk, 20 yıldır da Türkiye’deki hemofilik bireylerin hayat kalitesini artırabilmek için çalışmalarını sürdürüyor. Dr. Burak Cem, “Hemofili alanında sağlıksızlık farkındalığını ve tedavi dayanağını artırmaya yardımcı olmak istiyoruz. Güzelleştirilmiş eklem sıhhati ve hareketliliğin, hemofilik bireylerin sonlarını ortadan kaldırmak için gerekli olduğuna inanıyoruz” dedi. Dr. Burak Cem,sağlıksızlık ve bu alandaki çalışmaları ile ilgili şu bilgileri verdi:
“Hemofili, öbür kollara nazaran daha az sıhhat çalışanın uzmanlaştığı, tedavisinin deneyim gerektirdiği bir sağlıksızlık. Hemofilik bireyler ömürlerinde pürüzlerle karşılaşıyor. Bu bireylerin 89’unun sağlıksızlıktan kaynaklı ağrılarının hayatlarını kısıtladığı, 48’inin ileride bir aile kurmakla ilgili telaşlarının olduğu, 80’inin ise iş bulmakla ilgili düşünce yaşadığı biliniyor.
Novo Nordisk olarak, az görülen kanama bozuklukları için tedavi tahlilleri üretmeye olan adanmışlığımızı, rekombinant faktörler ve faktör dışı tedavi seçeneklerimizin yanı sıra, yürüttüğümüz AR-GE çalışmalarıyla da etkin olarak sürdürüyoruz. İnhibitörlü hemofiliyle birlikte, FVIII, FIX, FXIII eksikliği üzere farklı kanama bozuklukları için geliştirdiğimiz yenilikçi eserleri bünyemize katarak geniş ve güçlü portföyü Türk doktor ve hemofilik bireylerin hizmetine sunmak için çalışıyor, uzun tesirli faktör preparatları ile bu bireylerin yükünü azaltmayı hedefliyoruz. Türkiye’deki hemofilik bireylerin en uygun biçimde tedavilerini alabilmeleri ve ömrün içinde yer almaları konusunda fark yarattığımıza inanıyoruz.”
Novo Nordisk’in hemofili tedavisini geliştirmek dışında, sağlıksızların hayatını geliştirmek için de çalışmalar yaptığını söyleyen Dr. Burak Cem, yapılan faaliyetlere değindi:
“Novo Nordisk’in kâr hedefi gütmeyen Memleketler arası Novo Nordisk Hemofili Vakfı aracılığı ile 2005 yılında kurulan ve hemofili ile az görülen kanama bozuklukları için faaliyetlerini sürdüren bir tertibi var. Bugüne kadar 73 ülkede 250 eğitim ve gelişim programına takviye verildi. Bu dayanaklar sayesinde 41.500 sıhhat çalışanı eğitildi ve 42.500’den fazla hemofilik bireye ulaşıldı. Ayrıyeten Dünya Hemofili Federasyonu ve Avrupa Hemofili Konsorsiyumu üzere sıhhatsiz STK’larıyla da işbirlikleri var. Novo Nordisk, HERO (Hemofili Tecrübesi, Sonucu ve Fırsatlar) isminde memleketler arası bir platformu şartsız olarak destekliyor. Ülkemizde toplumsal şuur düzeyinde birçok pahalı uğraş ile kıymetli gelişmeler sağlandı. Sıhhat profesyonelleri, dernekler ve ilaç firmalarının teşebbüsleri ile son yıllarda çok yol kat edildi. Eğitim ile şuurun artacağına böylece teşhis, teşhis ve tedavi usullerinin güzelleşeceğine ve hasebiyle tedaviye muhtaçlığı olan tüm sağlıksızların hayat kalitelerinin artacağına inanıyoruz.”
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
