Toplumda her 100 şahıstan 2’sinde bipolar bozukluk sağlıksızlığının görülebileceğini birebir vakitte beynimizde beyin işlevlerini yöneten nörotransmitter denen kimyasallar olduğunu, bu nörotransmitterlerdeki dengesizliğin bipolar bozukluğa neden olabildiğini belirten VM Medical Park Samsun Sağlıksıznesi Psikiyatri Kliniği’nden Uzm. Dr. Burçin Nuri Akal, “Bipolar bozukluk, genetik geçişin olduğu bir rahatsızlıktır. Birinci derece yakınlarında bipolar bozukluk tanısı mevcutsa bireyde görülme mümkünlüğü artmaktadır” dedi.
Bipolar bozukluk şöyle tanım edilebilir
O denli bir sağlıksızlık düşünün ki; çok keyifli ve sevinçli hissediyorsunuz, çok enerjiksiniz, kendinizi çok kıymetli hissediyorsunuz, çok konuşuyorsunuz, az uyuyorsunuz, az yemek yiyorsunuz, yeni fikirler yeni planlarla dolusunuz. Buraya kadar hoş üzere duruyor. Fakat dikkat dağınıklığı, çok para harcama, riskli ve zararlı şeyleri yapma, cinsel dürtüleri denetim zorluğu hatta bazen gerçek hayattan kopup gerçekte olmayan imaj, ses ve düşünceler bu olumlu üzere duran belirtilere eklenebiliyor. Kişi bazen bu durumunu fakında bile olamıyor. İşte biz bu periyoda bipolar bozukluğun mani (taşkınlık) devri diyoruz.
Hayat kalitesini olumsuz etkilemektedir
Bipolar sağlıksızlığının birbirine zıt iki evresi vardır. Öbür evre ise depresyon yani çökkünlük devridir. Ümitsizlik, karamsarlık, hayattan zevk alamama, güç azlığı, konsantrasyon meseleleri ve dikkatsizlik, iştah değişiklikleri, değersizlik hatta vefat ya da intihar niyetlerini içerebilen bir periyottur. Günlük hayatın akışında gerçekleşen duygusal iniş çıkışlardan farklı olarak, bipolar bozuklukta taşkın ya da çökkün periyotlarda kişi iş, okul, aile ve arkadaş bağlantılarında problemler yaşamaktadır. Birtakım kişilerde depresyon hali ön plandayken, bazı bireylerde de her ikisi birden olabilmektedir.
Gerilimli bir ömür tetikleyici öge olabilir
Toplumda her 100 bireyden 2’sinde görülebilmektedir. Genetik geçişin olduğu bir rahatsızlıktır. Birinci derece yakınlarında bipolar bozukluk tanısı mevcutsa bireyde görülme mümkünlüğü artmaktadır. Beynimizde beyin işlevlerini yöneten nörotransmitter denen kimyasallar vardır. Bu nörotransmitterlerdeki dengesizlik bipolar bozukluğa neden olabilmektedir. En kıymetli risk faktörü uykusuzluk olmakla bir arada, gerilimli bir ömür, uyarıcı ilaçlar sağlıksızlığın tetikleyicileri olabilmektedir. Daha çok 18-25 yaşlar ortasında başlamaktadır. Bayan ve erkek eşit riske sahiptir.
Şizofreni ile karıştırmamak gerekir
Bipolar bozukluk, şizofreni ya da şizoafektif bozuklukla karıştırılmamalıdır. Bu sağlıksızlığın şizofreniye dönüşme mümkünlüğü yoktur. Uygun tedavi ile şahıslar olağan yaşantılarına devam edebilmektedir. Atak periyotları dışında bariz bir sorun olmamaktadır. Sağlıksızlık tekrarlayabilen bir sağlıksızlıktır, bilhassa mevsim geçiş devirlerinde dikkatli olunmalıdır. Sağlıksızlığın teşhis ve tedavisinde sağlıksızlık hakkında bilinçli olmak, özelikle de sıhhatsiz yakınları açısından çok değerlidir. Zira kişi atak periyodunda sıhhatsiz olduğunun farkında olmayabilir, kabullenici değildir. Telafisi olmayan risklere çarçabuk atılabilir. Çok ağır ataklarda denetim zorluğu yaşadığı için yatış gerekebilir.
Uygun ilaç tedavisi tercih edilmeli
Sıhhatsiz ve sıhhatsiz yakınlarının bilhassa sağlıksızlık belirtilerinin farkında olması atağın ilerlemeden tedavisi için çok değerlidir, bu belirtiler fark edildiğinde psikiyatri doktorunca kıymetlendirilmesi gerekmektedir. İlaç tedavisi atağın haline nazaran planlanır. Antidepresan ya da antipsikotik kümelerinden psikiyatri tabibinin belirlediği ilaçlar kullanılır. Atak periyodu sonrasında gerek sağlıksızlığın tekrarlamaması gerekse atak şiddetini azaltmak için his durum düzenleyici ilaçlar kullanılır. İlaç tedavisi yanında psikoterapi uygulanmaktadır. Bilhassa teşhis konulan sağlıksızların nizamlı denetimleri atakların tekrarlamaması açısından çok değerlidir.
