“Sıklıkla tek taraflı ve zonklayıcı, şiddetli bir baş ağrısı çeşidi” olarak tanımlanan migren, bayanlarda erkeklere göre üç kat fazla ortaya çıkıyor. Migrene bulantı ve kusmanın eşlik edebildiğini belirten uzmanlar, ayrıyeten sese ve ışığa karşı rahatsızlık hissinin de ağır olduğunu söz ediyor. Uzmanlar, gerilim, lodos, çikolata, mayalı içecek ve yiyecekler, uykusuzluk ve bazen çok uykunun migren ataklarını tetikleyebileceği ihtarında bulunuyor.
Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Beyin Sağlıksıznesi Nöroloji Uzmanı Dr. Celal Şalçini, migren ve migren ağrısına ait değerlendirmede bulundu.
Migrene bulantı ve kusma eşlik edebiliyor
Migreni, “sıklıkla tek taraflı ve zonklayıcı, şiddetli bir baş ağrısı çeşidi” olarak tamamlayan Dr. Celal Şalçini, “Migrene bulantı ve kusma eşlik edebilir, ayrıyeten sese ve ışığa karşı rahatsızlık hissi de ağır olur. Birkaç saatten birkaç güne kadar sürebilir ve günlük hayat aktivitesini önemli düzeyde aksatabilir. Kimi insanlarda ağrı öncesi aura dediğimiz ihtar semptomları olabilir. Bunlardan en sık olanı görme bozukluğu, yüzün bir tarafında uyuşma, konuşma zorluğudur. Bazen de ‘sessiz migren” dediğimiz aura sonrasında migren atağının eşlik etmediği migren atakları da olabilir.” diye konuştu.
Migrenin sebepleri nelerdir?
Migrenin sebeplerine de değinen Dr. Celal Şalçini, “Migrenin temel sebebi bilinmemekle bir arada genetik yük ile bağlantılı olduğu aşikârdır. Gerilim, lodos, çikolata, mayalı içecek ve yiyecekler, uykusuzluk ve bazen çok uyku, parlak ışığa maruz kalma migren ataklarını tetikleyebilir.” ikazında bulundu.
Kadınlarda daha fazla görülebiliyor
Migrende risk faktörlerinin başında aile hikayesi olması ve cinsiyetin olduğunu tabir eden Dr. Celal Şalçini, migrenin bayanlarda erkeklere göre üç kat fazla izlendiğini söyledi.
Rüzgâr ve iklim değişikliklerinin migren ataklarını tetikleyebildiğini kaydeden Dr. Celal Şalçini, “Tam sebebi bilinmese de basınç değişiklikleri beyindeki reseptörleri etkilediği düşünülmektedir.” dedi.
Migrenin iki çeşit tedavisi bulunuyor
Migrenin sıklığı ve şiddetine bağlı olarak iki çeşit tedavisi olduğunu belirten Dr. Celal Şalçini, “Birincisi atak tedavisi dediğimiz ağrı olunca verilen tedavi, ikincisi de ağrı olmadan her gün kullanılacak profilaksi dediğimiz esirgeyici tedavisi. Bu tedavinin zorluğu, ağrı olsun olmasın sağlıksıznın her gün ilaç kullanmasının gerekmesidir. Kollayıcı tedavi esnasında atak tedavisi de yapılmaktadır. Son vakitlerde monoklonar antikor içeren tedaviler de muvaffakiyet göstermektedir.” diye konuştu.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı<br>
steroid satın al
