Kış mevsiminin yaklaşması ve uzun müddettir dünyayı tesiri altına alan virüs salgınının devam etmesi sebebiyle beslenmenin kıymeti bir defa daha gün yüzüne çıktı. Sağlıklı beslenmenin yanı sıra besin desteği arayışının hakikat olup olmadığı hakkında bilgi veren Diyetisyen Nagehan Afşar, kıymetli ayrıntılara dikkat çekti.
Gıda desteği kullanmanın nitekim bir gereksinim mı olduğu, yoksa kâfi ve istikrarlı bir beslenme ile bu süreci tamamlamanın mümkün olup olmadığı sorularının değerine dikkat çeken Diyetisyen Nagehan Afşar, şunları söyledi: “Gıda destekleri (supleman) vitamin ve minerallerin yüksek dozda içeriklerle hap, kapsül yahut şurup formatında sunulması olarak tanımlanmaktadır. Beslenmeye ek olarak kullanılırlar ve katiyen besin yerine geçmezler. Besin dayanakları; vitaminler, mineraller, amino asitler, esansiyel yağ asitleri, posa, çeşitli bitkiler yahut bunların ekstrelerini kapsayan birçok çeşit içermektedir. Aslında bu destekler bizim kâfi ve istikrarlı bir biçimde beslenme ile alabileceğimiz içeriklere sahiptir.”
Gıda desteklerinin kullanımının bireye nazaran değişkenlik gösterdiğini belirten Diyetisyen Nagehan Afşar “Gıda desteklerinin kullanımı bireye mahsus ve denetimli bir dozda olmalıdır. Besin desteklerinin yüksek dozda alınması bireye yarardan çok ziyan verebilir. Örneğin; E vitamini destekleri, kan sulandırıcılar ile kullanıldığında kanama riskini arttırdığı tespit edilmiştir. Ayrıyeten A ve D üzere yağda eriyen vitamin desteklerinin denetimsiz dozda alınmasının bedende toksik tesir yapabileceği saptanmıştır. Ayrıyeten suda eriyen vitaminlerin yüksek dozda alınması, bu vitaminlerin bedenden atılması sırasında organ sistemini yormaktadır” dedi. Besin desteklerinin kullanımında güvenirlik ve biyoyararlılık faktörüne de ihtimam gösterilmesi gerektiğinin altını çizen Nagehan Afşar “Gıda desteklerinin içeriğinde bulunan besin ögesinin, günlük önerilen alım ölçüsünün 15 inden az olmaması gerekir. Aksi takdirde kullandığımız destek, bütçemize ziyan vereceği üzere rastgele bir katkısı da olmayacaktır” açıklamasında bulundu.
Gıda desteklerinin gerekli olduğu durumların da olduğunu tabir eden Diyetisyen Nagehan Afşar “Tüm yaş kümelerinde olduğu üzere bilhassa küçük çocuklarda, doğurganlık çağındaki bayanlarda ve yaşlılarda görülen ve desteği önerilen vitamin ve minerallerin başında; demir, iyot, folat ve D vitamini yetersizliği gelmekte olduğunu söyleyebiliriz” dedi.
Doğal Besin Kümelerinin Yerini Tutamaz
“Tüm bu bilgiler doğrultusunda doğal besinler mi yoksa besin destekleri mi dersek; Amerika Diyetisyenler Derneği’ nin besin dayanaklarının kullanılmasına yönelik raporu incelendiğinde sıhhatin devam ettirilmesinde ve kronik sağlıksızlıklardan korunmada en tesirli yolun besin çeşitliliği sağlanarak kâfi ve istikrarlı beslenme olduğu bildirilmiştir. Süt ve süt eserleri, et eserleri, taze zerzevat ve meyveler, tahıl kümeleri dahil; bireyin yaş ve cinsiyeti başta olmak üzere şahsî özellikleri dikkate alınarak, kâfi ve istikrarlı tüketilmesi ile optimal sıhhatin yakalanmış olacağı vurgulanmaktadır” açıklamasında bulanan Nagehan Afşar kelamlarını şöyle noktaladı: “Özetleyecek olursak; besin destekleri bir uzman denetiminde gerekli durumlarda kullanılması dışında hiçbir vakit doğal besin kümelerinin yerini tutamayacak, ve onların kombine sağladığı faydayı veremeyecektir. Desteklere yönelmeden evvel kesinlikle yaşantınızdaki yanlış beslenme alışkanlıklarını değiştirmeyi hedeflemelisiniz.”
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı<br>
steroid satın al
