Turkovac, kanda antikor ölçüsünün artışını sağlıyor
Yerli inaktif Covid-19 Turkovac aşısı, acil kullanım onayı aldı. Artık akıllarda “Hatırlatma dozu hangi aşı ile olmalı?” sorusunun bulunduğunu belirten uzmanlar, “Aşı çalışmalarını yapan uzmanlar ve Sıhhat Bakanlığı’nın vermiş olduğu bilgilere dayanarak, Turkovac ile yapılan hatırlatma dozu aşıları, kanda antikor ölçüsünün artışını sağlıyor. Bu da aşının çalıştığını gösteriyor.” dedi. Uzmanlar, ister inaktif ister mRNA olsun üçüncü dozun kesinlikle makul ölçüde artmış bir muhafaza sağladığını vurguladı.
Üsküdar Üniversitesi Biyogüvenlik Anabilim Kısmı Lideri Doç. Dr. Kaan Yılancıoğlu, acil kullanım onayı alan yerli Covid-19 aşısı Turkovac ile ilgili değerlendirmede bulundu.
Doç. Dr. Kaan Yılancıoğlu, Erciyes Üniversitesi tarafından geliştirilen, herkesin beklediği Turkovac yahut bir başka ismi ile ERUCOV-VAC aşısının Faz-III çalışmalarının akabinde acil kullanım onayı aldığını ve seri üretime geçtiğini söyledi.
Hatırlatma dozu hangi aşı ile olunmalı?
Doç. Dr. Kaan Yılancıoğlu, “Akıllarda ise tıpkı soru var: Hatırlatma dozu hangi aşı ile olunmalı? Turkovac tesirli bir aşı mı? Bu sorular elbette aşı ile ilgili yapılan klinik çalışmaların bilimsel yayınları paylaşılmadan bilinemez. Ancak aşı çalışmalarını yapan uzmanlar ve sıhhat bakanlığının vermiş olduğu bilgilere dayanarak, Turkovac ile yapılan hatırlatma dozu aşıları, kanda antikor ölçüsünün artışını sağlıyor. Bu da aşının çalışıyor olduğunu gösteriyor.” dedi.
mRNA aşılarına nazaran muhafaza oranı bir ölçü daha düşük
Turkovac’ın Sinovac üzere inaktif bir aş olduğunu tabir eden Doç. Dr. Kaan Yılancıoğlu, “Öldürülmüş bütün bir virüsü, yani tüm virüs modüllerini içeren bir aşı. İnaktif aşılar ile ilgili eldeki datalar; birinci, ikinci ve tekrar dozu aşılamada, mRNA aşılarına nazaran daha az antikor üretildiği ve üretilen antikorların daha erken azaldığını gösteriyor. Manisa Celal Bayar Üniversitesi’nde Sinovac aşısı olmuş sıhhat çalışanları ile yapılan çalışmada ortaya konulan sonuçlar da daha evvel yapılan çalışmalara paralellik gösteriyor. Ayrıyeten yapılan birçok çalışmaya nazaran de muhafaza oranı mRNA aşılarına nazaran bir ölçü daha düşük.” diye konuştu.
Doç. Dr. Kaan Yılancıoğlu, “mRNA aşısı tarafında müdafaa oranı da dahil, neredeyse tüm oranlar ve müdafaa vakti biraz daha fazla görünüyor. Ancak yeniden de muhafazanın 6 ay civarında olduğu kabul ediliyor ve tekrar dozu öneriliyor.” dedi.
Omicron sonrası müdafaa oranları düştü
Özellikle Omicron varyantından sonra aşı aktiflikleri ve müdafaa oranlarının epey düştüğünü ve ülkemizde de 3. doz aşı müddetinin 3 aya çekildiğini hatırlatan Doç. Dr. Kaan Yılancıoğlu, “Şimdilik üç doz mRNA aşısının Omicron’a karşı güzel ihtimalle 70 civarında müdafaa sağlayabileceği söyleniyor. Ancak elbette Omicron yayıldıkça bu daha net ortaya çıkacaktır. Tıpkı durum inaktif aşılar için de kelam konusu. Omicron’a karşı aktiflikleri mRNA ile karşılaştırıldığında daha da düşük. Lakin 3. doz inaktif aşılar elbette mRNA aşıları üzere bağışıklığı arttırarak antikor oranını belli bir halde yükseltiyor. Bu da hangi varyant olursa olsun muhafazayı bir ölçü artıracağı manasına geliyor. Ama mRNA aşıları ile karşılaştırıldığında bir evvelki varyant olan deltaya karşı inaktif aşılarla oluşan antikorların nötralizasyon tesiri neredeyse 3 kat daha az bulunmuştu. Omicron’a karşı aktiflikleri daha da düşecektir, bunu da akılda tutmakta yarar var.” diye konuştu.
Omicron çok yeni bir varyant…
Omicron’un daha çok yeni bir varyant olduğunu belirten Doç. Dr. Kaan Yılancıoğlu, “Yapılan çalışmalar laboratuvar ortamında antikorların nötralizayon tesirini test ediyor, gerçek hayatta elbette bedenin T hücre karşılığı ve başka faktörler devreye girerek müdafaa oranını değiştirecektir. Gerçek hayat dataları ile laboratuvar dataları her vakit birbirinden farklılık gösterecektir. Bu sebeple inaktif olsun, mRNA olsun Omicrona karşı yapılacak tekrar dozu aşılamada, hangi aşı seçeneklerinin başkasından, ne kadar üstün olduğunu kesin bir lisanla söylemek için hala vakte gereksinim bulunuyor.” diye konuştu.
Üçüncü doz aşı kesinlikle muhafaza sağlayacaktır
Üçüncü doz aşıların muhakkak ölçüde artmış bir muhafaza sağlayacağını belirten Doç. Dr. Kaan Yılancıoğlu, “Şu bir gerçek ki inaktif olsun mRNA olsun 3. doz kesinlikle belli ölçüde artmış bir muhafaza sağlayacaktır. Turkovac dataları elimizde yok, kesin konuşabilmek için yayınlanmalarını bekliyoruz. Lakin gibisi olan Sinovac için var olan bilgiler ışığında yerli ve ulusal aşımız Turkovac’ın da çalışacağından kuşku duyulmamalı, gönül rahatlığı ile olunabilecek bir aşı olduğu bakanlıkça da acil kullanım onayı verilmesi ile tescillenmiş durumdadır.” dedi.
“Bakanlık tarafından yayınlanan kurallar çerçevesinde, daha evvel hangi aşı ile aşılandığınıza bakılmadan istediğiniz tıp aşı ile aşılanabileceksiniz” diyen Doç. Dr. Kaan Yılancıoğlu, “Bu durumda elde inaktif ve mRNA aşı seçenekleri var. Kimi uzmanlar farklı tip bir aşı ile aşılanmanın daha mantıklı olacağını söylese de, bazıları aşı tipinin değiştirilmemesi gerektiğini söylüyor. Tabi kesin konuşmak mümkün değil, zira bu iki durumu karşılaştıran bilimsel çalışmaların varlığına gereksinim var.” dedi.
Üçüncü dozla riski azaltabilirsiniz
Doç. Dr. Kaan Yılancıoğlu, kelamlarını şöyle tamamladı: “Öyle ya da bu türlü riskli gruptaysanız, 2. doz aşınızın üzerinden 3-6 ay geçmiş ise rastgele tip bir aşı ile hatırlatma dozu olarak riskinizi azaltabilirsiniz. Eldeki bilgiler şimdilik evvelki varyant deltaya karşı olsa da, 3. doz mRNA aşısının daha yüksek nötralizan antikor oluşturma oranına sahip olduğunu gösteriyor. İnaktif aşılar içinse bilgiler hala kısıtlı, dolayısı ile Turkovac ile ilgili datalar yayınlandığında daha net bir biçimde 3. doz aşının inaktif aşı olunması durumunda ne cins avantaj ve dezavantajlar ortaya çıkacak göreceğiz.”
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı<br>
steroid satın al
