Ülseratif kolit barsakların bilhassa de kalın barsakların (kolon) tutulduğu, karakteristik olarak ülserlerle yada açık yaralarla seyreden enflamatuar bir sağlıksızlıktır. Sağlıksızlık belirtilerinin şiddetlendiği alevlenme periyotları ile belirtilerinin azaldığı remisyon devirlerinden oluşur. Sağlıksızlığın remisyona girebilmesi için çoğunlukla tedavi edilmesi gerekir. Sağlıksızlığın etkin periyodundaki en değerli özelliği kanlı ishaldir. Ülseratif kolit yaklaşık olarak her 100.000 bireyden 100’ünde görülmektedir. Sağlıksızlığın nedeni kesin olarak bilinmemekle birlikte genetik, çevresel, ruhsal faktörlere bağlı olabileceği düşünülmektedir. Bugün için en kabul gören teori ülseratif kolitin bir otoimmun sağlıksızlık olduğudur. Yani bedenin savunma sistemi kalın barsak mukozasını yabancı hücre üzere algılayıp bu hücrelere saldırmaktadır. (Bağışıklık sisteminin istikrarı bozulmuştur.) Böylelikle kalın barsak yüzeyinde ülserler (yaralar) oluşmaktadır. Sağlıksızlık hafifçe, çok ağıra kadar farklı klinik tablolar gösterebilmektedir. Tedavide asıl olarak immun sistemi baskılayıcı ilaçlar kullanılmaktadır. Sağlıksızlığın şiddetine nazaran yapılan medikal tedavi sağlıksızlığın semptomlarını baskılayabilmektedir. Şiddetli tutulumlarda ise cerrahi müdahale gerekebilmektedir.
Ülseratif kolit tedavisinde, sağlıksızlık ister hafif olsun ister şiddetli, akupunktur tedavisi kesinlikle denenmelidir. Çünkü akupunktur hafif olgularda ilaca olan muhtaçlığı azaltabileceği üzere, kuvvetli olgularda da sağlıksızlığın şiddetini azaltarak daha baş edilebilir bir hale getirecektir. Akupunktur yalnızca ülseratif kolitte değil, birçok otoimmun sağlıksızlığın tedavisinde çok başarılıdır. Bu tedavide beden bir bütün olarak ele alınır ve bağışıklık sistemindeki bozulan istikrar onarılır. Bağışıklık sistemimiz olağanda çeşitli kimyasal unsurlar üreterek kendisi için ziyanlı kabul ettiği bakterilere, virüslere (yanlış çalıştığı vakit da ülseratif kolitte olduğu üzere kendi dokularına) saldırır. Bu sağlıksızların kan analizlerinde kelam konusu kimyasal unsurlar (interlökin-1 beta, interlökin-4, Superoksitdismutaz, nitrik oksit, ICAM-1) ölçüldüğünde daima yüksek ölçüde bulunur. Halbuki akupunktur tedavisi gören ülseratif kolitli sağlıksızlarda kelam konusu kimyasal hususların kanda azaldığı gösterilmiştir. Akupunktur ülseratif kolitli sağlıksızların bağışıklık sistemini düzenlemenin yanı sıra, bu sağlıksızların gerilimle başa çıkmalarına yardımcı olmak, gerilimin olumsuz tesirlerinden ziyan görmemek, daha huzurlu, sakin ve rahat olmalarını sağlayarak da sağlıksızlıklarının tedavisine yardımcı olur.
Elbet ki ülseratif kolitin birinci tedavisi medikaldir. Ülseratif kolit kıymetli ve ciddiye alınması gereken bir sağlıksızlık. Lakin klasik medikal tedavi ile tam gerileme (remisyon) sağlanamamış hadiselerde başka tedavi metotlarına başvurmak kaçınılmazdır. Bu metotlar içinde de akupunktur başı çekmektedir. Bugün akupunktur, dünyada ülseratif kolitli birçok sağlıksıznın tedavisinde kullanılmaktadır. Akupunkturun ülseratif kolit sağlıksızlığının tedavisindeki aktifliğini ispatlayan pek çok bilimsel makale mevcuttur. Şiddetli ülseratif kolit sağlıksızlarının sağlıksızlıklarının şiddetini azlatmak, hafif olguların da ilaç dozlarını azaltmak ve semptomsuz, rahat geçirdikleri süreyi en uzun hale getirebilmeleri hedefi ile (sağlıksızlıklarının şiddetine göre) yılda her biri 10 seanstan oluşan 1 yada2 kür akupunktur tedavisi görmeleri çok yararlı olacaktır.
