Hayatımızı kolaylaştıran, bizi binlerce kilometre uzaktaki sevdiklerimizle buluşturan, sonsuz bir bilgi kaynağı sunan teknoloji, kimi vakit ruh sıhhatimizi önemli formda etkileyebiliyor. DoktorTakvimi.com uzmanlarından Uzm. Kl. Psk. Esin Kırcalı, teknolojinin şahıslar üzerinde yarattığı olumlu ve olumsuz tesirlerini masaya yatırıyor.
Son yıllarda teknoloji, hayatımızdaki yeri doldurulamaz bir hal aldı. Birden fazla vakit hayatımızı kolaylaştıran teknoloji, bazen o denli anlar oluyor ki şahısları ruhsal manada zorlayabiliyor. Hem çocuklar hem yetişkinler için hayatın değerli bir kısmını dolduran teknolojinin tesirlerinden korunmak ve çocukları korumak ise yetişkinlere düşen bir vazife oluyor. DoktorTakvimi.com uzmanlarından Uzm. Kl. Psk. Esin Kırcalı, teknolojinin ruh sıhhatimizi nasıl etkilediğini anlatıyor.
Özellikle çocuklar, akıllı telefonlar ve tabletlere ağır bir ilgi gösteriyor. Ebeveynler ise vakit zaman biraz nefes almak ismine, vakit zaman ise çocuklarının ısrarlarına dayanamayıp dijital aletlerle iç içe olmalarına müsaade veriyor. Zihinsel gelişim için beyin, hayatın birinci 20-25 yılı titizlikle korunması gerektiğini belirten Uzm. Kl. Psk. Kırcalı, teknolojik aletlerle çok fazla vakit geçirmenin çocukların irtibat maharetlerini ve duygusal gelişimlerini etkilediğinin altını çiziyor: “Örneğin çocuklar akranlarıyla toplumsallaşırken oyun kurmayı, tartışmayı, çatışma çözmeyi, sevmeyi, hudutlarını müdafaayı ve daha birçok beceriyi öğrenir. Lakin teknolojik aletlerle oynamaya dalan ve insan irtibatından uzak kalan çocuklar bu tecrübesi yaşama talihinden uzak kalırlar. Anne baba ve kardeşleriyle de daha az vakit geçiren bu çocuklar hislerini tanımayı, tabir etmeyi ve bu hisle başa çıkmayı öğrenemeyebilirler. Bunun yanı sıra teknolojik aygıtların elektromanyetik dalgalarının gelişmekte olan beyni olumsuz etkilediği birçok çalışmayla kanıtlanmıştır.”
Sosyal medyadaki üzerinde oynanmış vücutlar, ergenlerde yeme bozukluklarına neden olabilir
Teknoloji; uykusuzluk, göz yorgunluğu, postür (duruş) bozukluğu, yetersiz fizikî aktiviteye bağlı bedensel sorunlar üzere birçok sorunun yanı sıra insanları bunaltan ruhsal tesirlere de neden olabiliyor. Örneğin; toplumsal medyada devamlı içeriklerle karşılaşmak zihnin bu sürate alışmasına neden olduğu için bireyler, hayatta da bu suratı yakalamaya çalışıyor, yakalayamazsa da sabırsız tavır sergiliyor. Uzm. Kl. Psk. Kırcalı, birkaç saniye süren ve çarçabuk yeri doldurulabilen fotoğraf ve görüntülerin, gerçek hayatın durağanlığına sabır duymayı zorlaştırdığına dikkat çekiyor.
Gerçek dışı hayatları izlemek ve kişinin bu hayatları kendi hayatıyla kıyaslamasının da teknolojinin yarattığı diğer bir sorun olduğunu hatırlatan Uzm. Kl. Psk. Kırcalı, kelamlarını şöyle sürdürüyor: “Bir mühlet sonra kişi bu hayatların nitekim uzak olmasına karşın olağan olduğuna inanıldığı için kendi hayatını da zorla bu kalıba sığdırmaya çalışabilir. Sığmadığında ise hayal kırıklığı, öfke, hüzün ve tahminen de depresyon, anksiyete üzere his durum bozukluklarıyla yüzleşmek zorunda kalır. Bilhassa değişmekte olan yeni vücutlarına alışmakta zorlanan ergen bireyler için, filtrelerle şekillendirilmiş vücutların standart kabul edilmesi beraberinde yeme bozukluklarını getirebilir.”
Teknolojiden uzak kalamamak, uykuya geçişi zorlaştırıyor
Uyku bozuklukları ve buna bağlı olarak ortaya çıkan odaklanmada yaşanan zahmetler yeniden teknolojik aygıtların bir öteki sonucu olarak yorumlanabileceğini belirten DoktorTakvimi.com uzmanlarından Uzm. Kl. Psk. Kırcalı, “Teknolojiden uzak kalamamak, uykuya geçişi erteliyor ve zorlaştırıyor. Yeterli alınamayan gece uykusu ise sonraki gün kendini dalgınlık, odaklanamamak, fizikî yorgunluk üzere belirtilerle gösteriyor. Âlâ bir gece uykusu için bütün elektronik aygıtları yatak odasından dışarı çıkarmak ve uzun sürse de zihni teknolojiyle yormadan uykuya dalmak gerekiyor” diyor.
Teknolojinin yalnızca olumsuz sonuçları bulunmuyor, insan psikolojisini olumlu da etkiliyor. Örneğin; teknoloji bağlantı için kullanışlı bir yol olduğundan bireyler diğer kentlerde ve hatta diğer ülkelerde bile olsa dostlarıyla, ailesi ve sevdikleriyle toplumsal takviye alabilecek kadar yakınlık kurabiliyor. Meskenden çıkmakta zorlanan bireyler internet üzerinden ruhsal takviyeye ulaşabiliyor, dersleri için araştırma yapan öğrenciler on binlerce farklı kaynaktan makalelere ve kitaplara internet üzerinden erişebiliyor. Bilhassa dünya çapında bir salgın yaşadığımız ve konutlarımızda kaldığımız süreçte teknolojinin hayatımızdaki yerini çok daha net keşfettiğimizin altını çizen Uzm. Kl. Psk. Kırcalı, şöyle devam ediyor: “Teknolojinin ve toplumsal medyanın dopamin salınımında da tesirli olduğu biliniyor. Vücudumuzda bulunan doğal bir kimyasal husus olan dopamin, şahısların his durumunu direkt etkiliyor. Ödül hissi, motivasyonu ve memnunluğu tetikleyen bir hormon olan dopamin, toplumsal medya kullanımında da beğeni aldıkça artış sağlıyor. Anlık da olsa bir yeterli oluş sağladığı için teknolojinin ruhsal sıhhate yararlı sağladığı alanlar olduğunu da söyleyebiliriz.”
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı<br>
hasta yatağı kiralama
