Dünya Obezite Günü kapsamında açıklamalarda bulunan Genel Cerrahi Anabilim Kolu Öğretim Üyesi Doç. Dr. Erkan Yardımcı, tüm dünyayı sıhhat, sosyo-ekonomik ve ruhsal açıdan olumsuz etkileyen ve birçok insanın hayatını kaybetmesine neden olan COVID-19 pandemisinin, aslında yüksek olan obezite oranlarını daha da artırdığı söyledi.
Bezmialem Vakıf Üniversitesi Genel Cerrahi Anabilim Kolu Öğretim Üyesi Doç. Dr. Erkan Yardımcı, “Karantina ve izolasyon tedbirleri, toplumsal aralık kuralları, bireylerin kısıtlanması, psikososyal ve sosyo-ekomik kaidelerin berbatlaşması, dürtüsel yeme davranışlarının artması, olumsuz hisleri gidermek için duygusal yeme alışkanlıklarının artması üzere nedenlerin yanı sıra alınan önlemler kapsamında fizikî aktivitelerin azalması, obezite oranlarının artmasına neden oldu” dedi.
Türkiye’de 20 Milyon Obez Var
Obezitenin COVID-19 pandemisi öncesinde de dünyada önlenebilir sıhhat sorunları ortasında birinci sıralarda yer aldığı ve sayısal olarak her yıl artış gösterdiğini kaydeden Doç. Dr. Erkan Yardımcı, “Dünya Sıhhat Örgütü bilgilerinde, dünyada yaklaşık 2 milyar fazla kilolu ya da obez birey olduğu, her yıl yaklaşık 3 milyon insanın obezite ve fazla kiloya bağlı gelişen sağlıksızlıklardan ötürü hayatını kaybettiği belirtilmektedir. Ülkemizde ise her 3 bireyden biri obezite kümesinde olup yaklaşık 20 milyon obez birey mevcut” diye konuştu.
Obez bireylerde tedavi sürecinin zorluğundan bahseden Doç. Dr. Erkan Yardımcı, “Yoğun bakım ünitesi gerektiren COVID-19 müspet olan obez bireylerde; sıkıntı entübasyon, görüntüleme aygıtlarındaki tartı hududu sebebiyle tomografi üzere teşhiste yaygın olarak kullanılan testlerin yapılamaması yahut zahmeti, sıhhatsiz bakımındaki sorunlar (pozisyon, paklık, vb.), sağlıksızların transportunun zorluğu üzere faktörler teşhis ve tedavi sürecini olumsuz etkilemektedir” dedi.
Obezitenin bedenimizde birçok sistemi olumsuz etkileyerek birçok sıhhat sorununa yer hazırladığını söyleyen Doç. Dr. Erkan Yardımcı, “Obezite ile bağlı sağlıksızlıkların başında; Tip 2 diyabet, teneffüs sistemi sağlıksızlıkları, kalp ve damar sağlıksızlıkları, hiperlipidemi ve kimi kanserler gelmekte olup eklem sağlıksızlıkları, kısırlık, cilt sağlıksızlıkları, enfeksiyon sorunları de görülebilmektedir. COVID-19 enfeksiyonu bilhassa diyabet, kalp-damar ve akciğer sağlıksızlıkları, morbid obez olan bireylerde çok daha şiddetli seyretmektedir” diyerek kelamlarını tamamladı.
Obez Bireyler Risk Altında
COVID-19 aşısının bireylerdeki tesirine yönelik yapılan araştırmalar devam ederken, İtalya’da COVID-19 ve obezite münasebetine yönelik yapılan araştırmadan da farklı sonuçlar çıktı. Risk kümesinde yer alan obez bireylerin sağlıklı bireylere nazaran antikor düzeyinin düşük olduğu gözlemlendi.
Bezmialem Vakıf Üniversitesi Genel Cerrahi Anabilim Kolu Öğretim Üyesi Doç. Dr. Erkan Yardımcı, araştırma sonucunu şöyle yorumladı:
“Obez bireylerde grip ve başka birtakım aşılara olan cevabın daha az olduğu bilinmektedir. Tüm dünyada COVID-19 ile ilgili aşılamanın başlaması ile bir arada COVID-19 aşılarının bireyler üzerindeki tesirleri de gün yüzüne çıkmaya başladı. İtalyalı araştırmacılar COVID-19 aşısının obez bireylerdeki tesirine ait bir araştırma gerçekleştirdi. Aşı olan sıhhat çalışanları üzerinde yaptıkları araştırmada, beden kitle endeksi (BMI) 30’u geçen ve obez olarak nitelendirilen bireylerde antikor üretiminin yarı yarıya düştüğü sonucuyla karşı karşıya kaldı. Hasebiyle obez bireylerin COVID-19’a karşı gereğince korunmalarını sağlamak için ek bir destek doza gereksinim olabileceği belirtilmektedir.”
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
