Doğum kontrolü yöntemleri
DOĞUM KONTROLÜ YÖNTEMLERİ
Doğum kontrolü yöntemleri, gebelikten korunmak amacıyla kullanılan metod ya da ürünlerden oluşmaktadır. Kadın ya da erkek kullanımı için ayrı, bariyer, ilaç, cerrahi uygulama vs… yöntemler bulunmaktadır. Size uygun yöntem seçerken maliyet, cinsel yolla bulaşan hastalık koruyuculuğu, güvenirlik ve yan etki profili, rahatlık ve kolay kullanım, geri dönüşlü olması gibi birçok değişken düşünülmelidir. Ayrıntılı bilgi için hekiminize başvurmalısınız.
Hormonal Yöntemler
1. Kombine doğum kontrol hapları
2. Progestin içeren haplar
3. Cilt altı implantları
4. Aylık ya da üç aylık enjeksiyonlar
5. Vajinal halkalar
6. Ertesi gün hapları
Rahim içi Araçlar
1. Bakırlı RİA(spiral)
2. Hormonlu RİA(spiral)
Bariyer Yöntemler
1. Kondom/ prezervatif
2. Diyafram
3. Servikal cap
4. Spermisit
Cerrahi Yöntemler
1. Tüplerin bağlanması
2. Vazektomi
Geleneksel Yöntemler
1. Bazal vücut ısısı yöntemi
2. Takvim yöntemi
3. Geri çekme
4. Vajinal duş
Doğum kontrol hapları,%97-99 güvenilir. 21 gün ya da 28 gün kullanılan 2 ayrı ticari uygulama şeklinde bulunur. 21 günlük olanlar kullanıldığında kutu bitiminde 7 gün ara vermek gerekirken, 28 günlük olanlarda ara vermeye gerek yoktur. Adetin ilk 5 günü içinde başlanmalı, tercihen her gün aynı saatlerde birer tane kullanılmalıdır. Adet döngüsünün ilk günlerinde başlanıyorsa koruma etkisi hemen başlar, yine de ilk 1 hafta kondom gibi ek bir doğum kontrol yöntemi önerilebilir.
Doğum kontrol hapları kullanan hastalarda özellikle ilk haplar unutulduğunda ya da 7 gün aradan daha geç başlandığında gebelik riski artar. 1 hap unutulduğunda ertesi gün 2 hap alınmalıdır, koruma etkisi devam eder, 2 gün üst üste unutulursa, doğum kontrol etkisi azalacağından ek bir doğum kontrol yöntemi ile devam edilmelidir.
Doğum kontrol hapları, ovulasyonu(yumurtlamayı) bloke eder, endometrium denilen rahim iç zarını yani gebelik oluşması durumunda embryonun yerleşmesi gereken tabakayı bu yerleşime uygunsuz hale getirirler, rahim ağzı salgısını yoğunlaştırıp sperm geçişini zorlaştırılar. Fallop tüplerinin hareketini bozarak gebelik olasılığını azaltırlar.
Doğum kontrol hapı başlanmadan önce tercihen pap smear test yapılmalı ve rahim ağzında istenmeyen değişikliklerin olmadığı gösterilmelidir.
Doğum kontrol hap avantajları: Rahim ve yumurtalık kanserlerini %50, kolon kanserini %30 azaltır. Endometrial hiperplazi(kalınlaşma) ve myomları %30, yumurtalık kistlerini %75 oranında azaltır. Dış gebelik, pelvik inflammatuar hastalık gibi derin enfeksiyon, adet düzensizlikleri, iyi huylu meme hastalıkları, sivilce olasılığını azaltır. Anemi(kansızlık), kemik kaybına ve romatizmal hastalıklara karşı koruma sağlar. Kısırlık nedeni değildir, kesildiğinde yumurtalıklar tekrar çalışmaya başlar.
Bulantı, ara kanama(ilk 3 kutu sonrası düzelmesi beklenir), adet miktarının azalması(düşük doz hormon içeriğine bağlıdır), memelerde hassasiyet, süt üretiminin azalması, iştah artması, ödem, depresyon, halsizlik, cinsel isteğin azalması, hipertansiyon, damar içi pıhtılaşma(tromboembolizm), safra hastalıkları, rahim ağzı kanseri riskinde artış, karaciğerde adenom riski artışı,kullanım kesildikten sonra adet görmeme ve yumurtalık çalışmasında gecikme, ciltte yağlanma-pigmentasyon-akne-tüylenme-saç dökülmesi, baş ağrısı, görme bozukluğu, MI, kalp hast riski, lipid profilinde bozulmaya neden olabilir. Alt genital yol enfeksiyonlarından korumaz.
Hangi durumlarda kullanılmaz?: Gebelik, tanısı konmamış vajinal kanama, önceki tromboemboli, kalp krizi ya da inme öyküsü olanlarda, kalp hastalıkları açısından riskli grupta olanlarda(sistemik lupus eritematozus, kontrolsüz diyabet ya da hipertansiyon, 35 yaş üzeri sigara içenler, meme kanseri öyküsü, aktif karaciğer hastaları…
Sadece progestin içeren haplar genellikle doğum sonrası dönemde doğum kontrolü isteyen hastalara önerilen bir methoddur. Aynı zamanda orta yaş üzeri bayanlarda, sigara içenlerde, orak hücreli anemisi olanlarda, venöz tromboemboli yatkınlığı olanlarda, hipertansiyon-kalp kapak hastalıkları-şeker hastalığı-migren olanlarda da tercih edilebilir. Adetin ilk günü başlanır, öncesinde kombine doğum kontrol hapı kullanıyorsa son haptan hemen sonra ara vermeden başlanabilir, doğum sonrası başlanacaksa 3 hafta beklenir. 28 gün kullanılır, aynı saatte almaya dikkat etmek gerekir, alım 12 saat gecikirse koruyucu etkisinin kaybolduğu düşünülür. Akıntıyı koyulaştırıp sperm geçişini engelleyerek, rahim zarını embryonun yerleşemeyeceği bir hale getirerek gebeliği engeller, süt üretimini etkilemez. Kilo alımı, depresyon, premenstrüel gerginlik, vajinada kuruluk, cinsel istekte azalma ve akneye neden olabilir.
Şiddetli baş ağrısı, migren, görme bozuklukları, bacak ağrısı, solunum sıkıntısı, göğüs ağrısı, çarpıntı, sarılık durumunda mutlaka hekiminize danışın.
Vajinal halkalar, %95-99 oranında gebelikten korur. Lokal uygulama rahatlığı sağlar, 21 gün vajinada kalır, sonrasında çıkartılır ve 7 gün yeni uygulama olmaz, bu arada adet kanaması olur.
Cilt altı implantlar, cerrahi olarak yerleştirilir. %99.5 doğum kontrolü sağlar. Adet düzensizliği, kilo alımı ve cerrahi olarak yerleştirilip çıkartılma gibi dezavantajları vardır. 3 yıllık koruma sağlayabilir, çıkartıldığında yumurtalıklar düzenli çalışmaya başlar.
Aylık ya da 3 aylık enjeksiyonlar meme kanseri riskini arttırmaz. %97-99 koruma sağlar.Doğum kontrol hapları ile aynı methodla gebelikten korur. Adet düzensizliği(3-6 aylık uygulama sonrası adet görmeme), kilo alımı, memelerde hassasiyet, duygu durum değişikliklerine neden olabilir. Aylık enjeksiyonları kombine doğum kontrol hapının depo formu, 3 aylık olanları ise sadece progesteron içeren hapların depo formu olarak düşünebilirsiniz. Adetin ilk 5 günü içinde uygulanırlarsa doğum kontrolü etkisi 48 saat sonrasında başlar, herhangi bir gün yapıldığında ise ilk 2 hafta ek bir yöntemle korunmak gereklidir. 3 aylık enjeksiyonlar uzun süre kullanımda kemik erimesi riskini arttırabilir. Uygulama kesildikten sonra da hemen yumurtalık fonksiyonları başlamayabilir yani gebelik eldesinde gecikme olabilir.
Spiraller >%97 doğum kontrolü sağlar. Plastik gövdeye bakır sarmalı ile üretilir, T şeklindedir. 5-10 yıl koruma sağlar. İçeriğindeki bakır rahim içinde reaksiyona neden olarak sperm geçişini engeller, endometriumdaki reaksiyon nedeniyle embryo yerleşemez ve canlılığını koruyamaz. Hormonlu spiraller aynı zamanda rahim ağzı salgısını koyulaştırıp sperm geçişine izin vermezken rahim iç kısmının da embryo yerleşimine uygunsuz hale gelmesini sağlar. Spiral uygulaması, jinekolojik masaya alınan hastanın uygulama alanı temizliğini takiben tercihen ultrasonografi eşliğinde rahim içerisine hasta adetli iken yapılır. İşlem sırasında ya da sonrasında kramp ya da sancı olabilir. Yerleştirildikten sonra kayma olasılığı %1-4. Adet düzeni değişiklikleri ve adette kramp olabilir. Cinsel yolla bulaşan hastalıklara karşı koruma sağlamaz. Son yapılan çalışmalarda çoklu partner olmadığı sürece enfeksiyon riskini arttırmadığı gözlenmiştir. Adet gecikmesi, kasık ya da sırt ağrısı olursa mutlaka hekiminize başvurmalısınız.
Emziren anneler, enfeksiyonu olmayan kadınlar, tekrarlayan enfeksiyon açısından risk altında olmayan kadınlar(çoklu partneri olmayanlar), sigara içenler, damar tıkanıklığı açısından risk altında olanlar spirali güvenle kullanabilirler.
Kondom, mekanik bariyer sağlayarak yumurta ve spermin bir araya gelmesini engeller. %88-97 koruma sağlar, spermisitle birlikte kullanıldığında bu oran %99’a çıkar. Aynı zamanda bu mekanik bariyer etkisi ile bayanı cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlara karşı da korur. Ereksiyonda penise takılır. Ucunda boşalma için 1-2cm boşluk bırakılmalıdır. Son kullanma tarihi üzerinde yazan tarihten 5 yıl sonrasıdır. Su bazlı kayganlaştırıcı ile birlikte kullanım önerilir. Kadın kondomları da vajina içerisine rahim ağzına yerleştirilip bariyer yöntemle spermin rahim ağzına iletilmesini engeller. 8 saatten uzun içeride bırakılmamalıdır. %95 koruyuculuk sağlar. Extra lubrikasyon gerektirir. Erkek ve bayan kondom birlikte kullanımı önerilmez, tekrar kullanım önerilmez.
Vajinal diyafram, spermisit kullanımı ile birlikte vajinaya yerleştirilir. İlişkiden 18 saat öncesinde yerleştirilir ve toplamda 24 saat vajinada kalabilir. %20 başarısızlık oranı mevcuttur. Latex alerjisi olanlar, rahimde sarkma olanlar, tekrarlayan İYE öyküsü olanlar kullanamaz.
Servikal başlık, diyafram benzeri rahim ağzı kılıfıdır. İlişki öncesi yine iç kısma spermisit uygulamasını takiben rahim ağzına yerleştirilir. 48 saate kadar kalabilir. İlişkiden sonra en az 6 saat yerinde kalmalıdır. %80-91 civarında koruyuculuğu vardır.
Spermisitler, vajinada spermi öldüren kimyasallardır. Tek başına kullanıldığında doğum kontrolü %76 sağlar, o yüzden kondom ya da diyafram gibi ek yöntemlerle birlikte uygulanması gerekir. Uygulama sonrası 6 saat duş alınmaz. Yanma hissine neden olabilir.
Cerrahi olarak ise kadın hastada tüplerin bağlanması doğum kontrolü sağlar. Başarısızlık oranları %0.8-3.7 arasında değişir. Adet düzeninde sıkıntıya neden olabilir. Doğum sonrası ilk 48 saat içinde göbek deliği yakınından ufak bir kesi ile tüpler bağlanabileceği gibi 6 hafta sonrasında açık ya da kapalı(laparoskopik) olarak da tüpler bağlanabilir.
Cerrahi olarak erkekler de vazektomi yaptırabilir. Başarısızlık oranı %0.1 civarındadır.
Geleneksel yöntemlerden geri çekme yöntemi, boşalma olmadan erkek cinsel organının vajinadan çıkartılması olarak tanımlanır. Başarı oranı %80 civarındadır, yani bu yöntemle korunan 5 kadından 1 tanesi gebe kalmaktadır. Erkekler için kontrolü oldukça zor bir yöntemdir. Ereksiyondaki penisten gelen orgazm öncesi az miktar semen dahi cinsel yolla bulaşan hastalık ve gebelikle sonuçlanabilir. İlişki sonrası duş ile vajinanın yıkanması etkin bir doğum kontrol yöntemi değildir, zira ejakülasyon(boşalma) sonrası 90 saniye içinde sperm, servikal mukusta tespit edilmiştir. Emzirme süresince korunma ise aktif emziren lohusalarda ilk 6 ay yüksektir, başarısızlık %0.9-1.2 civarındadır, fakat bu oran 12.ay civarında %7.4’e çıkabilir. Takvim metodu ise yumurtlama zamanının hesaplanıp o dönemlerde ilişkiye girilmemesi esasına dayanır. Başarı oranı %75-91 arasında değişmekle birlikte düzensiz adet kanama öyküsü olan kadınlarda güvenilir bir yöntem değildir. 28 günde bir adet gören bir kadın, 8-17.günler arası ilişkiye girmeme şeklinde planlama yapılır. Sperm ömrünün 3 gün olduğu düşünüldüğünde tahmini yumurtlama tarihinin 3 gün öncesi ve sonrası gebelik açısından tehlikeli dönemdir ve bu dönemde ilişkide bulunmamak gereklidir. Bazal vücut ısısı takip edilip yükselme olduktan sonra adete kadar ilişkiye girmeme uygulanabilir. Akıntı karakteri şeffaf ve akışkan olduğu dönemde ilişki kesilip akıntı yoğunlaşıp koyulaşınca tekrar başlanması şeklinde bir doğum kontrol metodu uygulanabilir. Yumurtlama dönemini gösteren testleri kullanarak da tehlikeli dönem tespit edilip o dönemde ilişki kesilebilir.
Epidemiolojik çalışmalar gösteriyorki takvim yöntemi ile korunan yani periyodik ilişki kesilmesi uygulayan ailelerde yöntemin başarısızlığı durumunda gebeliklerde anensefali ve down sendromu gibi durumların daha sık karşılaşılıyor. Bu durumun da geç döllenmeye bağlı aneöploidi ya da poliploidi gibi kromozom sayı anormalliklerinden kaynaklanabileceği vurgulanmıştır.
İlişkiye girmeme de bir doğum kontrol yöntemidir.%100 koruyan tek yöntemdir.
Acil kontrasepsiyon amaçlı ertesi gün hapları ilk 72 saat içinde etkili olabildiği gibi ilk 5 gün içerisinde spiral de uygulanabilir. %75-84 etkinliği vardır. Bulantı, karın ağrısı, halsizlik, başağrısı, baş dönmesi ve memede hassasiyet yapabilir.